Şehir Düştü –Fuat'ı Kaybettik–
Abstract
Şehirler, tıpkı insanların ruhları gibi, zamanla şekillenen, değişen ve birbirine eklenen katmanlardan oluşur. Bu katmanlar, her bir köşe taşında, her bir duvarda, her bir sokakta geçmişin izlerini taşır. Örneğin Troya, insanın geçmişiyle yüzleşen bir şehir gibi, her kazıda yeni bir kimlik, yeni bir hikâye, yeni bir zaman dilimi ortaya çıkarır. Bir katman, bir halkın refahını, diğer katman bir yıkımı; bir katman, bir aşkı, diğer katman bir kaybı fısıldar. Tıpkı bir insanın yaşamında olduğu gibi, katmanların zamanla silindiği düşünülse de, her bir katman, bir öncekinin üzerinde yükselirken, geride bıraktığı izler, bir diğerine anlam katmak için orada durur.
Fuat Keyman da işte tam bu anlamda, bir insanın katmanlarını en derin şekilde yansıtan renkli bir kişilikti. O, yalnızca bir akademisyen, düşünür ya da entelektüel bir figür değildi; aynı zamanda bir insanın farklı zaman dilimlerinden, farklı düşünsel evrelerinden nasıl bir bütün haline geldiğini gösteren iyi bir örnekti. Attığı adımlar, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir anlam taşıyordu.
Son çalışmalarının şehirler üzerine olması da belki tesadüf değildi. Fuat Keyman, şehirlerin Türkiye'nin geleceğinde merkezi bir rol oynayacağını ileri sürerken, kentleşmeyi, sadece ekonomik gelişmenin değil, aynı zamanda toplumsal bütünleşmenin, demokratikleşmenin ve kültürel zenginliğin bir arada bulunabileceği dinamik alanlar olarak tanımlardı. Özellikle, kentlerin sosyal adalet, çevresel sürdürülebilirlik ve toplumsal eşitlik gibi kriterlere göre yeniden tasarlanması gerektiğini tartışırdı.
Fuat’ın zihinsel dinamiğini, sık sık katıldığı uluslararası önde gelen düşünce kuruluşlarında tartışılan dünya siyaseti konularını, köyünün muhtarı ile yaptığı konuşmaya bağlamasında, oradan Rumi okumalarını dizilerde aramasında görürdük. Gündelik hayatını anlatırken muhakkak bir felsefeciye, siyasetçiye değinir, konferanslarda önceki konuşmacılara atıf yapmadan konuşmasını bitirmezdi.
Düşünsel birikimini insanlığın daha iyi bir geleceğine dönüştürmeye çalışan bir yaklaşım içindeydi her zaman. Öğrencilerinin sevgili hocası, ailesinin ve arkadaşlarının canı, ciğeriydi ve hepsine ayrı ayrı emek ve değer verirdi. Bütün bunlara nasıl yetiştiği bizim için merak konusuydu ama enerjisinin boyutlarını, hastalığı sırasında son haftaya kadar hiçbir programını aksatmadan sürdürmesinde yakından izledik.
Fuat’ı kaybettiğimizde, evet ‘Şehir Düştü’ ama her şehir gibi, o da arkasında bıraktığı derin izler ile hep bizimle...

Downloads
Published
How to Cite
Issue
Section
License
Copyright (c) 2025 Lale Duruiz

This work is licensed under a Creative Commons Attribution-ShareAlike 4.0 International License.
All manuscripts which are submitted to the REFLEKTIF Journal of Social Sciences should not be published, accepted and submitted for publication elsewhere.
In case an article is accepted for publication it is allowed to combine the article with other researches, to conduct a new research on the article or to make different arrangements on condition that the same license is used including the commercial purpose.
As an author of an article published in REFLEKTIF Journal of Social Sciences you retain the copyright of your article and you are free to reproduce and disseminate your work.